Gaziantep'te 25 Yıllık Başarı Kutlandı!
Gaziantep'te 25 Yıllık Başarı Kutlandı!
İçeriği Görüntüle

Artan öğrenci sayısı, öğretmen açığı, fiziki altyapı eksiklikleri ve taşımalı eğitim sorunları göz önüne alındığında, ayrılan bütçenin eğitimin temel sorunlarına çözüm üretmediği vurgulanıyor.


Rakamlar Büyüyor, Etki Küçülüyor

2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’nde Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan 1 trilyon 452 milyar TL’lik ödenek, önceki yıla göre %33’lük bir artış gösterdi. Ancak yıllık enflasyon ve döviz kuru etkisi göz önüne alındığında bu artışın reel karşılığı sınırlı kalıyor. Eğitim yatırımlarına ayrılan payın oranı 2002’de %17,18 iken 2025’te %9,73’e gerilemiş durumda. Eğitim sendikaları, bu düşüşün kamusal eğitimi zayıflattığını ve eşitsizlikleri derinleştirdiğini savunuyor.


Temel İhtiyaçlar Bile Karşılanamıyor
Okul yönetimleri hâlâ temizlik malzemesi, kırtasiye ve bakım gibi temel ihtiyaçlar için velilerden destek talep ediyor. Kadrolu hizmetli ve güvenlik personeli eksikliği sürerken, öğretmen açığı ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Bu durum hem eğitim kalitesini düşürüyor hem de çalışan haklarını zedeliyor.


Taşımalı Eğitimde Geri Adım
Tasarruf tedbirleri kapsamında taşımalı eğitim uygulamasından binlerce öğrenci çıkarıldı. Bazı kırsal bölgelerde servis hizmetleri tamamen kaldırıldı. Bu durum özellikle kız çocuklarının eğitime erişimini olumsuz etkiliyor. Eğitimciler, bu uygulamanın “eşit fırsat” ilkesine aykırı olduğunu belirtiyor.


Öğretmenler ve Öğrenciler Beklemede
2026 yılına girerken öğretmenlerin mali ve özlük haklarına dair herhangi bir iyileştirme sinyali alınmış değil. Ataması yapılmayan öğretmenler mülakat sistemi nedeniyle mağduriyet yaşarken, mevcut öğretmenler düşük ücret ve güvencesiz çalışma koşulları altında görev yapıyor. Öğrenciler ise kalabalık sınıflar, eksik materyaller ve yetersiz rehberlik hizmetleriyle karşı karşıya.

Sonuç olarak, 2026’ya yaklaşırken eğitim bütçesi hâlâ temel sorunlara çözüm üretmekten uzak. Eğitimciler, ayrılan payın büyüklüğünden çok niteliğine odaklanılması gerektiğini vurguluyor. “En yüksek pay eğitime” söylemi, sahadaki gerçeklerle örtüşmüyor; çözüm için daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir politikalar bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi