Geçtiğimiz yıl yapılan bütçe görüşmelerinde de borç konusunu gündeme taşıdığını hatırlatan Meriç, iki yılın verileri yan yana konulduğunda dikkat çekici bir tablo ortaya çıktığını söyledi. Bir önceki yıl devletin iç borcu, dış borcu ve Hazine garantili borçlarının toplamının yaklaşık 7 trilyon 357 milyar lira olduğunu ifade eden Meriç, bu tutarın mevcut yıl itibarıyla 9 trilyon 994 milyar liraya yükseldiğini dile getirdi.

Meriç’ten Bakım Merkezindeki Şiddet İddiasına Tepki
Meriç’ten Bakım Merkezindeki Şiddet İddiasına Tepki
İçeriği Görüntüle

Bu para nereye gitti?

Ekonomide uygulandığı savunulan programın borçlanmayı azaltmak bir yana, gelir-gider dengesini dahi sağlayamadığını vurgulayan Meriç, Genel Kurul’da iktidar sıralarına dönerek,
“Uygulandığı iddia edilen ekonomik program, gelir-gider dengesini sağlamak bir yana, fahiş borçlanmayı durdurmaktan acizdir” ifadelerini kullandı. Meriç, borçlardaki artışa dikkat çekerek, “Bir yıl içinde ne değişti de devletin borcu yaklaşık 3 trilyon lira arttı? Bu kaynak nereye aktarıldı?” sorusunu yöneltti.

Artan borcun bedeli vatandaşa yükleniyor

Borçtaki yaklaşık 3 trilyon liralık artışın sanayiciye, esnafa ya da üreticiye yansımadığını belirten Meriç, bu kaynağın ekonomik krizle mücadele eden kesimlerin hiçbir sorununa çözüm üretmediğini söyledi. Emeklilerin geçim sıkıntısı yaşadığını, asgari ücretlinin temel ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldiğini, öğrencilerin barınma sorunlarının sürdüğünü ve esnafın SGK prim borçları altında ezildiğini dile getiren Meriç, “Soruyorum: Bu para nerede?” dedi.

Whatsapp Image 2025 12 23 At 10.50.30

Bu metin bütçe değil, borç senedidir

Hazırlanan metnin toplumun taleplerine yanıt vermediğini savunan Meriç, yapılan yoğun borçlanmaya rağmen atama bekleyen öğretmenlerin hâlâ göreve başlatılmadığını, staj ve çıraklık mağdurlarının sorunlarının çözüme kavuşturulmadığını ifade etti. Esnafa söz verilen 7.200 prim günü düzenlemesinin hayata geçirilmediğini belirten Meriç, memur emeklilerine ek gösterge ve seyyanen zam verilmediğini, asgari ücretlinin ise insani yaşam koşullarını sağlayacak bir artıştan mahrum bırakıldığını kaydetti.

Talepler karşılıksız kaldı

Mülakat mağduriyetlerinin sona ermediğini, atanamayan uzman çavuşların bekleyişinin devam ettiğini söyleyen Meriç; ağır şartlar altında görev yapan polislerin özlük haklarında iyileştirme yapılmadığını, infaz koruma memurlarına insan onuruna yakışır bir çalışma düzeni getirilmediğini ve kademeli emeklilik beklentisinin karşılanmadığını vurguladı.
“Bunların hangisi yapıldı?” sorusunu yönelten Meriç, Türkiye’nin adeta bir “dert kuyusuna” sürüklendiğini ifade etti.

Kriz gündem değiştirerek örtülemez

İktidarın sorunları çözmek yerine gündem değiştirerek ve algı oluşturarak toplumu oyaladığını savunan Meriç, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine geri çekilen düzenlemelerin, ülkeyi yönetme kapasitesindeki zafiyeti açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Ortada büyük bir yangın var

Konuşmasının sonunda ekonomik tablonun ciddiyetine dikkat çeken Meriç,
“Vatandaş geçim derdinde, sofrasına ekmek koyma mücadelesinde. Ortada büyük bir yangın var. Bu yangın algıyla, gündem değiştirerek söndürülemez” sözleriyle iktidarın ekonomi politikalarının krizi daha da derinleştirdiğini söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi