Öztürkmen’in açıklaması şöyle:
“Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan net bir şekilde ekonomiyi yönetmediklerini ve enflasyon karşısında çaresiz kaldıklarını itiraf etti.
Partisinin Aksaray mitinginde emekli aylıklarıyla ilgili "Can yakan enflasyonun yol açtığı hayat pahalılığı ile boğuşuyoruz" dedikten sonra "Enflasyon ortamında ne verirsek verelim dipsiz kuyu misali kaybolup gidiyor" ifadelerini kullandı.
Ardından Cumhur İttifakı ortağı MHP'nin Aksaray Milletvekili Ramazan Kaşlı, geçim sıkıntısı yaşayan emeklilere ek iş yapmalarını önerdi ve şöyle konuştu:
"Bizim de bir şey yapmamız lazım. Domates mi yetiştiririz, su mu satarız, başka bir şey mi satarız... Aile ekonomimize 10 bin lira ek gelir getirecek ikinci ek bir iş... Daha önce ben biliyorum, öğretmen okul bittikten sonra simit satıyordu, su satıyordu. Çünkü o zamanlar 100 lira maaş, 50 lira kiraydı. O dönemleri de yaşadık 80’li yıllarda. Onun için vatandaşımızdan da aile ekonomisine katkı sağlayacak bir şeyler bulmasını, uğraşmasını... Sadece devletten beklemek yerine..."
Sayın MHP'li vekil, hayatının 30-40 yılını bu devlete bu millete hizmetle geçirmiş emeklilerimize 70'inden sonra işportaya çıkmalarını önerdi.
Diğer yandan iktidarın her fırsatta tekrarladığı “Eski Türkiye'yi bitirdik” övünmesini de yıktı. Cumhur İttifakı'nın “Yeni Türkiyesi” çareyi “Eski Türkiye'ye” dönmekte buldu!
Bütün bu itiraflara rağmen AKP iktidarı ve Erdoğan her fırsatta “emeklileri enflasyon karşısında ezdirmediklerini” iddia ediyor. Ancak veriler emeklilerimizin içler acısı halini net şekilde ortaya koyuyor.
DİSK-AR'ın hazırladığı “Emeklilerin Durumu” başlıklı raporunda çarpıcı veriler yer alıyor. Türkiye'deki emeklilerin durumunu Avrupa'dakilerle karşılaştıran rapor özetle şöyle:
- Türkiye’de ortalama emekli aylığı merkez Avrupa ülkelerinin 6’da biri düzeyinde: Ortalama emekli aylığı İspanya ve Fransa’da 1400, Almanya ve İtalya’da 1500, Belçika’da 1700, Hollanda’da 2000 avronun üzerinde iken Türkiye’de sadece 237 avro!
- Türkiye’de emekli aylıkları 2012 ve 2021 arasında avro cinsinden yüzde 33,6 oranında azaldı.
- 2012 yılında Türkiye’den daha düşük aylığa sahip 9 Avrupa ülkesi varken bu sayı 2021 yılında 1’e düştü.
- Türkiye’de emekli aylıklarına ayrılan kaynak Avrupa’da ayrılan kaynağın yarısından bile az: Emekli ödemelerinin GSYH’ye oranı 27 AB ülkesinde ortalama yüzde 9,5 iken Türkiye’de sadece yüzde 4,1!
- Türkiye’de aktif/pasif oranının çok düşük olduğu iddiası da doğru değildir: 2021 itibarıyla Avrupa ülkelerinde aktif/pasif oranı ortalama 1,6 iken Türkiye’de bu oran 1,9’dur. Yani Türkiye’de bu oran daha yüksektir.
- 2002 yılında Türkiye’de emekli ve hak sahiplerinin aylıklarının ortalaması asgari ücretin yüzde 22 fazlası iken, 2023’te yüzde 26 altına düşmüştür.
- Ortalama emekli aylığının kişi başına GSYH’ye oranı 2002’de yüzde 46,4 iken 2024’te yüzde 27,7’ye geriledi.
- Emeklilerin bu yoksullaşma süreci onları emekliyken de çalışmaya mecbur bıraktı. 2002 yılında çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı yüzde 36,6 iken Aralık 2023’te yüzde 55,3’e yükseldi.
- Bütçede emeklilere ve sosyal güvenliğe ayrılan pay düşüyor: 2008-2024 arasında SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin oranı 5,2 puan azaldı.
- Kaynak yok diyenler doğru söylemiyor. SGK’da emekliler için yeterince kaynak var: Prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık ödemelerini karşılama oranı 2002’de yüzde 61 iken 2023’te yüzde 76,4’e yükseldi.” HABER MERKEZİ