Varisler, toplumda genellikle yaşlılık problemi olarak görülse de aslında her yaş grubundan insanı etkileyebilen bir sağlık sorunudur. Çocukluk ve gençlik yıllarında bile görülebilen bu rahatsızlık, damarların normalden daha fazla genişlemesi ve kıvrımlı bir hâl alması ile karakterizedir. Uzmanlar, özellikle 3 mm'den kalın ve spagetti makarnasını andıran kıvrımlı varisler konusunda uyarıda bulunuyorlar.

Rim’in dedesinden Türkiye’ye teşekkür Rim’in dedesinden Türkiye’ye teşekkür

Varis Nedir?

Varis, vücudumuzdaki toplardamarların içerisinde bulunan kapakçıkların zayıflaması sonucu damarların genişlemesi ve kanın damar içinde birikmesi ile ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Damar duvarlarının elastikiyetini kaybetmesi ve kapakçıkların doğru çalışmaması sonucu, kanın kalbe dönüşü zorlaşır ve damar içinde birikir. Bu birikme, damarların şişmesine ve cilt yüzeyinden belirgin bir şekilde görülmesine neden olur.

Varis Neden Olur?

Varislerin ortaya çıkmasında birkaç temel faktör bulunmaktadır. Bunlar arasında genetik yatkınlık önemli bir rol oynamaktadır. Ailede varis sorunu olan bireylerde, bu durumun görülme olasılığı daha yüksektir. Fiziksel aktivite eksikliği, uzun süre ayakta kalmak veya oturmak gibi durumlar da varislerin gelişimine zemin hazırlayabilir. Hormonal değişiklikler, obezite ve yaşlılık da varis oluşumunu tetikleyen diğer faktörler arasında yer alır.

Varisin Belirtileri Nelerdir?

Varislerin en belirgin belirtisi, bacaklarda mavi veya mor renkte, kıvrımlı damarların görünmesidir. Bunun yanı sıra bacaklarda ağrı, şişlik, kaşıntı, gece krampları ve ağrılı yorgunluk da varislerin diğer yaygın semptomlarıdır. İlerlemiş varis durumlarında cilt altında kanama ve cilt ülserasyonları görülebilir.

Varis Nasıl Tedavi Edilir?

Varis tedavisinde kullanılan yöntemler, rahatsızlığın şiddetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Daha hafif vakalar genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, kompresyon çorapları kullanımı ve düzenli egzersiz ile yönetilebilir. Daha ciddi durumlar için ise medikal tedaviler devreye girer. Skleroterapi, lazer tedavileri ve köpük tedavisi gibi yöntemlerle damar içindeki anormal kan akışı düzeltilmeye çalışılır. Çok ileri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Kaynak: Haber Merkezi