Gücünü geleneksel üretim yöntemlerinden alan marka, Türk yemek kültürünün önemli bir parçası olan Gaziantep'te doğmuş bir lezzet anlayışını temsil ediyor.
Gaziantep'te çocuk yaşlarda baklava ustalığına başlayan Yaşar Murat, özveri ve azimle çalışarak adını duyurdu. Burhan İnal gibi Gaziantep'in önde gelen ustalarından eğitim aldı. Askerlik dönüşünde ustasından ortaklık teklifi alır ve bir süre birlikte çalıştı. Ancak İzmir sevdası ve kendi işinin sahibi olma isteğiyle memleketine döndü. İzmir'e taşındıktan sonra sevdiği mesleği ve Mehmet amca ile beraber yola koyuldu. İki kişi ile başlayan bu yolculuk, günümüzde 150 kişilik bir ekibe, yüzbinlerce müşteriye ve milyonlarca mutlu müşteriye ulaşan büyük bir markaya dönüştü.
VEYSEL MURAT HİKAYEYİ ANLATTI
Ağam'ın yolculuğu, 1978 yılında babam Yaşar Murat tarafından Karşıyaka'da sadece 20 metrekarelik bir dükkanda başladı. Babam, çıraklığını Gaziantep'te Güllüoğlu'nun yanında, kalfalık ve ustalığını ise Burhan İnal'ın yanında tamamlayarak mesleğinde ustalaştı. Askerlik dönüşünde Burhan İnal'ın ortaklık teklifini kabul eden babam, İzmir'deki hayaline doğru yola çıkmaya karar verdi. Ancak bu karar almak kolay olmadı. İzmir'e gitmek için dört kişi olarak plan yapanlar arasından biri izin vermedi, biri ise yeni bir hayata cesaret edemedi ve vazgeçti. Sonunda, babam Mehmet amca ile birlikte İzmir'e gitmeye karar verdi. Mehmet amca, bu işten pek anlamasa da babama büyük destek verdi ve başarılı bir ortaklık yürüttüler.
1978'de Karşıyaka'daki ilk dükkânlarının ardından 1990'da ikinci şubelerini açtılar. 1991'de üçüncü şubeyi, 1999'da ise ben askerden döndükten sonra İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'ndeki üretim tesisi faaliyete geçti. Bu gelişmelerle birlikte zincir mağaza olma yolunda ilerlediler. Bugün, 16 şubelerinde 150 çalışanlarıyla başarıyla yolculuklarına devam ediyorlar.
ÜÇ KUYRUKLAR
Karşıyaka'da, sürekli olarak müşterilerin önünde uzun kuyruklar oluştuğu için bu üç dükkan "3 Kuyruklar" olarak bilinirdi. Bu dükkanlar; Ömerağa, Küçük Avcı ve Ağam'dı. Bu hikayenin ardında, bu üç dükkanın lezzetlerine duyulan büyük talep ve sadık müşterilerin yoğun ilgisi yatıyordu. Bugün ise, bu lezzetleri daha geniş kitlelerle paylaşabiliyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
PEKİ NEDEN AĞAM ADINI SEÇTİK?
Ağam, Gaziantep'te sıkça kullanılan bir hitap şeklidir. Bu kelime, bir kişinin baş üstünde tutulduğunu, değer verildiğini ve saygı gösterildiğini ifade eder. İşte bu anlamıyla biz de Ağam adını tercih ettik ve markamızı bu isimle özdeşleştirdik.
MARKA GÜCÜNÜ NASIL KORUYORSUNUZ?
Markamızın gücünü korumak için öncelikle geleneksel lezzetimizi en uygun fiyatlarla tüketicilerle buluşturma misyonumuzun bilinciyle hareket ediyoruz. Tedarikçilerimize büyük özen gösteriyor ve ürünlerimize giren her bir parçanın doğallığına, yetiştiği yere ve kalitesine dikkat ediyoruz. Bu özenli yaklaşımımız sayesinde hızlı büyüme yerine doğru ve sürdürülebilir bir büyüme stratejisi izliyoruz. İmalathanemize sadece kaliteli ve doğal malzemeler girebilir, bu da markamızın gücüne güç katıyor.
MARKA HEDEFİNİZ NEDİR?
Marka hedefimiz, kalitemizi koruyarak lezzet yelpazemizi genişleterek ve İAOSB'de kuracağımız yeni tesisimizin ardından 50 şubeye ulaşmayı hedefliyoruz. Ancak bu hedefe ulaşırken, doğru tedarikçilerle çalışarak içimize sinen ürünleri temin etmeye özen gösteriyoruz. Kendimizi sürekli geliştirerek, öncü olma misyonumuzla Ağam markasının gücünü her zaman korumaya çalışıyoruz. Kazancın değil, kalitenin peşinde koşarak, hep daha iyisini nasıl yapabiliriz ve fark oluşturabiliriz üzerine odaklanıyoruz. Bu yaklaşımı benimsediğimizden beri, markamızın gücü sürekli artıyor.
BİZİ NE GİBİ YENİLİKLER BEKLİYOR?
Ağam, sürekli olarak ürün yelpazesini yenileyerek etkileyici tatlar sunmayı hedefliyor.
Şu sıralar, Ege Üniversitesi ile birlikte diyet baklava üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca piyasaya "soğuk baklava" olarak tanıtılan ve büyük beğeni toplayan yeni bir ürünü de müşterilerimizle buluşturduk. Geri bildirimler oldukça olumlu ve başarılı bir ürün olduğunu görüyoruz. Ayrıca, Eylül ayında da sürpriz bir yeni lezzetimiz olacak. Tezgaha ince şöbiyet çıkarmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.
PANDEMİ SÜRECİ NASIL GEÇTİ?
Pandemi süreci, sektörümüzde farklı etkiler yarattı. Ramazan dönemi ev içi tüketimini artırırken, ziyaretlerin azalması nedeniyle bu alanda bir azalma yaşandı. Ancak genel olarak sektörümüz, pandemi sürecinden etkilenen diğer sektörlere göre daha olumlu bir şekilde geçti.
GENÇLERE TAVSİYENİZ NELERDİR?
Gençlerin büyüklerinin izini takip etmelerini öneririm. Benim yaşım 4 olduğunda bile imalathaneye girip çıkıyordum, oğlum ise 15 yaşında ve sabahları servisle işe geliyor. Beni hiçbir zaman işe gelirken uyandırmayan babamın yerine, oğlum da beni işe gelirken uyandırmıyor. İşlerinin başında olmayı sevmeleri ve her zaman daha iyisini yakalamak için çalışmaları önemlidir.